Giyilebilir Teknoloji Nedir?

 

Teknolojinin hızla geliştiği günümüz dünyasında adını sıklıkla duyduğumuz fakat anlamını tam olarak bilmediğimiz bir kavram ile bu yazımızda da karşınızdayız. Bahsettiğimiz kavram "Giyilebilir Teknoloji" kavramıdır. Bir çoğumuz bu ifadeyi bir yerlerde duymuş ya da okumuşuzdur. Fakat tam olarak neyi ifade ettiğini tam anlayamamış olabiliriz. Bu sebeple bizlerde bu yazımızda bu kavramdan bahsederek siz değerli okurlarımızı aydınlatmak istedik. Keyifli okumalar ...

Giyilebilir Teknoloji, İngilizcesi ile "Wearable Technology", kıyafet olarak veya aksesuar olarak giyebildiğimiz, üzerinde vücut hareketlerini takip edebilen sensörler barındıran, her türlü teknolojik aletin genel adıdır. Bu tarz cihazlar genel olarak akıllı telefonlarla kablosuz bağlantı sağlayabilmek için wi-fi, bluetooth veya mobil internet bağlantısı kullanmaktadırlar. Kullanıcılarının sürekli yanlarında bulundurabildikleri bu ürünler; sağlık, bilgi alma, eğlence, iş, sosyalleşme ve daha birçok alanda hizmet sağlamaktadır. Giyilebilir Teknoloji ürünlerine örnek olarak; akıllı saatler, akıllı gözlükler, sağlık ve fitness cihazları, akıllı bileklikler, akıllı giysiler, akıllı takılar, vücuda yerleştirilebilen implantlar verilebilir.

Akıllı Saatler

Akıllı saatler bileğe takılarak kullanılan cihazlar kategorisindedir. Akıllı telefonlarımıza kablosuz olarak bağlanır ve bilgi transferi gerçekleştirirler. Aynı zamanda telefonumuza gelen çağrılara ve bildirimlere cevap vermemizi de sağlamaktadırlar.

Akıllı Gözlükler

Bu ürünlerin en bilineni Google Glass'tır. Akıllı gözlüklerin kullanım amacı, kullanıcılarını dış dünyadan soyutlamak yerine, bulundukları konum hakkında bilgi vermektir.

Sağlık ve Fitness Cihazları

Bu cihazlar bileğe ya da kemere takılarak kullanılabilen cihazlardır. Son zamanlarda kullanımları gittikçe artan popüler giyilebilir ürünlerin başında yer almaktadır. Kalp atım hızımız, gün içerisinde yapmış olduğumuz egzersizler ve hatta uyku düzenimiz gibi birçok konuda bizlere bilgi sağlamaktadırlar.

Share:

C++ Programlama Dilinin Kullanıldığı Alanlar

C++ Programlama Dili, Bell Laboratuvarlarında Bjarne Stroustrup tarafından 1979 yılında geliştirilmiş; çok paradigmalı, yaygın olarak kullanılan, genel amaçlı kullanıma sahip bir programlama dilidir.

Geliştirildiği günden bu yana, popülaritesini koruyarak bu günlere kadar gelmeyi başarmış ve hala yazılımcılar arasında birçok alanda yazılım geliştirmek için sıkça tercih edilen bir programlama dili olarak karşımıza çıkmaktadır. Bizlerde bu sebeple bu programlama diline yeni başlayacak olanlarımıza rehber olması adına ya da C++ programlama dilinin kullanım alanları hakkında çok bilgisi olmayanlarımızı bilgilendirmek amacıyla bu yazımızda sizlere C++ programlama dilinin kullanımlarından bahsetmek istedik. Keyifli okumalar ... 

C++ Programlama Dilinin Kullanıldığı Alanlar

  1. İşletim Sistemi Yazılımları
  2. Veritabanı Yönetim Sistemi Yazılımları
  3. Bilgisayar Oyunları Yazılımları
  4. Grafik Motorları
  5. Gömülü Sistemler
  6. Görüntü İşleme
  7. Donanım Sürücülerinin Yazılımları
  8. Masaüstü Uygulamaları

Gömülü Sistem Programlama

C++ Programlama Dili ile Gömülü Sistemler ve elektronik kartlar gibi yazılımlar rahatlıkla gerçekleştirilebilmektedir ve bu alanlarda C++ Programlama Dili'nin kullanım oranı gün geçtikçe artmaktadır. C++ Programlama Dili'nin yanı sıra, C Programlama Dili de bu alanda yazılım geliştirmek için kullanılan bir diğer programlama dili olarak karşımıza çıkmaktadır.

Oyun ve Oyun Motoru Geliştirme

Performans bir oyun için en kritik özelliklerden bir tanesidir. Bu nedenle bu alanda seçilecek programlama dilinin de hızı ve performansı büyük önem arz etmektedir. C++ Programlama Dili, bu nedenle bu alanda kullanılabilecek en ideal programlama dillerinden bir tanesidir ve oyun motoru yazılımlarında sıklıkla tercih edilmektedir. Unity oyun motoru, Counter-Strike oyunu gibi oyunlar ve oyun motorları, bu programlama dili kullanılarak geliştirilmişlerdir.

Masaüstü Uygulamalar

C++ Programlama Dili, masaüstü yazılım geliştirme konusunda da çok tercih edilen programlama dillerinden bir tanesidir. Örneğin Adobe Photoshop bu programlama dili kullanılarak geliştirilmiş bir uygulamadır.

Share:

PHP Programlama Dilinin Kullanıldığı Alanlar

 

Web programlama ile ilgilenen birçok kişinin severek kullandığı PHP programlama dili, 1995'te "Rasmus Lerdorf" tarafından geliştirilmeye başlandıysa da, şu an "PHP topluluğu" tarafından geliştirilmeye devam etmektedir ve web alanında birçok kullanım alanı mevcuttur. Siz de bu programlama dilini öğrenmeye karar verdiyseniz ya da şu an öğrenmeye devam ediyor fakat hakkında çok bilgiye sahip değilseniz, bu yazımız sizin için. Bu yazımızda sizler için PHP programlama dilinin hangi alanlarda kullanıldığını ve avantajlarını derledik. Keyifli okumalar ...

PHP programlama dilinin kullanıcılarına sunduğu bazı avantajlar:

  • Açık kaynak kodludur, bu sayede sizde geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.
  • MySQL, MsSQL gibi farklı birçok veritabanı ile birlikte çalışabilmektedir.
  • Birçok farklı işletim sistemi ile uyumlu çalışabilmektedir.
  • Öğrenimi kolaydır.
  • Ücretsizdir.
  • Notepad gibi bir programda bile PHP ile yazılım geliştirebilmeniz mümkündür.

PHP programlama dilinin kullanıldığı bazı alanlar:

  1. E-ticaret siteleri
  2. İçerik yönetim sistemleri
  3. Forumlar ve sınav sayfaları
  4. Kullanıcı ile etkileşime girilen web siteleri
Son olarak PHP programlama dili kullanılarak geliştirilen bazı siteler:

  • Facebook
  • Wikipedia
  • Twitter
  • Yahoo
  • Google

Share:

C# Programlama Dilinin Kullanıldığı Alanlar

Yazılım geliştirmeye yeni başlayan birçok kişinin ilk öğrenmeye başladığı programlama dillerinden bir tanesi olan C# programlama dili, kullanıcılarına birçok alanda yazılım geliştirme olanağı sağlaması açısından çok tercih edilen programlama dillerinden bir tanesidir. Microsoft tarafından geliştirilen ve desteklenen bu programlama dilinin, hangi alanlarda kullanıldığına gelin hep birlikte göz atalım.

C# Programlama Dilinin Kullanıldığı Alanlar

  1. Web Programlama
  2. Mobil Programlama
  3. Windows Form Uygulamaları
  4. Web Servis Uygulamaları
  5. DLL Yazma
  6. Oyun Tasarlama
  7. Konsol Uygulamaları

Mobil Programlama

C# programlama dili ile çok güzel mobil uygulamalar geliştirmeniz mümkündür. Geliştirdiğiniz uygulamaları Android, IOS, ve Windows Phone sistemlerine uygun bir şekilde geliştirebilirsiniz. C# ile mobil programlama yaparken kullanıcılar genellikle Xamarin de kullanmaktadırlar.

Windows Form Uygulamaları

GUI (Graphical User Interface) uygulamaları geliştirmek için C# programlama dili kullanıcılarına büyük kolaylıklar sağlamaktadır. GUI uygulamaları bilgisayarda grafik arayüze  sahip uygulamalara verilen bir isimdir ve C# ile bu arayüz kolaylıkla oluşturulabildiği için sıklıkla tercih edilmektedir.

DLL Yazma

DLL açılımı "Dinamic Link Library"dir ve C# programlama dili ile DLL yazarak kodlarınızda ihtiyaç duyduğunuz ve sürekli kullanmanızı gerektiren kodları rahatlıkla çağırıp kullanabilirsiniz.

Oyun Tasarlama

Birçok oyun motoru C# programlama dilini desteklediği için, C# programlama dilini öğrendiğiniz taktirde Unity başta olmak üzere birçok oyun motoru üzerinde oyun geliştirmeniz mümkündür.

Share:

Python Programlama Dilinin Kullanıldığı Alanlar

 

Her geçen gün kullanıcısı artan Python programlama dilinin, bu kadar çok tercih edilmesinin başında öğrenimi ve kullanımının kolay olması gelse de, birçok alanda kullanılabilen bir programlama dili olmasının da bu durumdaki etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Bu nedenle bizlerde bu bölümde çokça tercih edilen ve sevilen bu programlama dilinin kullanıldığı bazı alanları sizler için derledik. Keyifli okumalar...

Python Programlama Dilinin Kullanıldığı Bazı Alanlar

  1. Veri Bilimi ve Veri Analizi
  2. Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi
  3. Web Programlama
  4. Robotik
  5. Görüntü İşleme
  6. Oyun Geliştirme
  7. Konsol Uygulamaları
  8. Bilimsel Hesaplamalar
  9. Ağ ve Socket Programcılığı

Veri Bilimi ve Veri Analizi

Veri Bilimi ve Veri Analizi gibi konular söz konusu olduğunda, tartışmasız ilk akla gelen programlama dillerinden bir tanesi de Python programlama dilidir. Bu alanda kullanılan NumPy, Pandas vb. kütüphaneleri sayesinde kullanıcılarına Veri Bilimi ve Veri Analizi gibi konularda büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Analiz edilen verileri Matplotlib, Seaborn gibi kütüphaneleri ile görselleştirme imkanı da tanıyan bu programlama dili, bu alan için biçilmiş kaftan niteliğinde.

Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi

Bir önceki kullanım alanı ile büyük benzerlikler gösteren bu alanda da, yine Python programlama dili kullanım açısından ilk akla gelenlerden. Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi alanlarının her geçen gün ilgilisinin artması ve bu alandaki büyük gelişmeler, Python programlama dilinin de neden bu kadar çok tercih edildiğinin ispatı niteliğindedir. TensorFlow, Keras ve PyTorch gibi kütüphaneleri sayesinde Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi ile ilgilenen kullanıcılarına, işlemlerini rahatlıkla gerçekleştirebilmeleri için büyük kolaylıklar sağlamaktadır.

Web Programlama

Python programlama dilinin son zamanlarda kullanıldığı popüler kullanım alanlarından bir tanesi de hiç şüphesiz Web Programlama alanıdır. Özellikle bu alan için geliştirilen Django ve Flask gibi frameworkleri sayesinde, bu alanda da bir süredir tercih edilen bir programlama dili haline gelmiştir.

Oyun Geliştirme

Python programlama dili sayesinde bulmaca oyunları, macera oyunları gibi çeşitli oyunları geliştirmeniz mümkündür. Pygame kütüphanesi ise bu alan için sık tercih edilen Python kütüphanelerinden bir tanesidir.

Share:

5G TEKNOLOJİSİ NEDİR?

İnsanoğlunun elinden hiç düşürmediği ve hatta neredeyse bir uzvu haline geldiği telefonlar, her geçen gün kendisine kattığı yenilikler sayesinde, insanları şaşırtmaya ve performanslarındaki değişim ile hayatlarını kolaylaştırmaya devam etmektedir. Son zamanlarda telefonlardaki büyük değişimlerden bir tanesi de 5G Teknolojisi olarak karşımıza çıkmakta ve çıktığı günden bu yana da kendisinden sıkça söz ettirmektedir. Bu sebeple bizde bu yazımızda sizlere bu teknoloji hakkındaki bilgileri derlemek istedik. Keyifli okumalar ...

5G Teknolojisi, daha geniş bir ifade ile 5. Nesil Mobil Telekomünikasyon Hizmeti, mobil cihazların küresel anlamda kullandığı kablosuz ağ altyapılarının beşinci neslini ifade eden ve kablosuz ağ bağlantılarının ve birçok standart  uygulamanın daha hızlı ve pratik bir yolla hizmet vermesini amaçlayan yeni nesil bir teknolojidir. 

5G ifadesindeki 5 sayısı, bu alandaki altyapı kodlarının beşinci kez değiştiriliyor olmasını ifade ederken G harfi ise, İngilizcede "Nesil" anlamına gelen "Generation" kelimesinin baş harfinden gelmektedir. Bu alandaki çalışmalar 1980'li yıllarda 1G Teknolojisinin geliştirilmesi ile başlamıştır. 5G prototip denemesi ise 2016 yılında Samsung tarafından gerçekleştirilmiş ve başarı ile sonuçlanmıştır. Ülkemizde de bu teknoloji ile ilgili altyapı çalışmaları hız kesmeden devam etmektedir.

Peki 5G Teknolojisini önceki teknolojilerden ayıran avantajları nelerdir? diye soracak olursanız, onu da hemen cevaplayalım.

  • İnternet hızı diğer teknolojilerden çok daha yüksektir. Mesela bir önceki teknoloji olan 4G Teknolojisinden 10 kat daha hızlı interneti bizlere sunmaktadır.
  • Ağdaki gecikmeleri ciddi oranda azaltmaktadır.
  • Nesnelerin İnterneti teknolojisinin desteklenmesine yardımcı olur.
  • Sağladığı yüksek hız sayesinde kullanıcılarına hızlı ve konforlu bir bağlantı deneyimi yaşatmaktadır.
5G Teknolojisinin sağladığı bu güzel avantajlar beraberinde bazı dezavantajları da getirmektedir. Bunlardan bazıları da şu şekilde sıralanabilir.

  • 5G Teknolojisinin kurulum maliyetleri oldukça pahalıdır.
  • Kırsal kesimlerde yaşayan kullanıcıların bu teknolojiden tam anlamı ile faydalanmaları oldukça uzun bir zaman alacaktır. Çünkü 5G operatörleri ilk olarak nüfusun yoğun olduğu büyük şehirleri hedef almaktadır.
  • 5G Teknolojisine sahip ve bu teknolojiyi kullanan cihazların pil ömrü zaman içerisinde ciddi oranda azalmaktadır.
Bu teknolojiyi cihazlarında kullanıma sunan markalara örnek olarak Samsung, Xiaomi ve Huawei gibi markalar örnek olarak gösterilebilir. 

Share:

KUANTUM BİLGİSAYAR NEDİR?

 

Bu yazımızda sizlere, son zamanlarda sıklıkla adını duyduğumuz "Kuantum Bilgisayar"lardan bahsediyor olacağız. Keyifli okumalar ...

Kuantum bilgisayar; kuantum fiziğinin bindirme ve dolaşma ilkelerini temel alarak işlemlerini gerçekleştiren bilgisayarlara verilen isimdir. Kuantum bilgisayarlar şu an bizlerin kullanmış olduğu bilgisayarlardan birçok yönleri ile farklılık göstermektedir. Bu farklılıklardan bazıları ise şu şekilde sıralanabilir.

  •  Sıradan bir bilgisayara kıyasla çok daha yüksek işlem gücüne sahiptirler.
  • Klasik bilgisayarlar bitlerden oluşan bir hafıza yapısına sahipken, kuantum bilgisayarlar kübitlerden oluşan seriler içermektedirler. Bu da demek oluyor ki, bit dediğimiz yapılar bünyelerinde sadece 1 ya da 0 verisini tutabilirlerken, kübit dediğimiz yapılar 1 ya da 0 verilerini bünyelerinde taşıyabilmelerinin yanında, aynı anda hem 1 hem de 0 verisini de taşıyabilmektedirler.
  • Hızlı bilgi işleme kapasitesine sahiptirler.
  • Bilgileri hızlı işleyebildikleri için, zamandan ciddi anlamda tasarruf sağlamaktadırlar.
  • Kuantum bilgisayarlar, kuantum algoritması kullanmaktadırlar.
  • Kuantum bilgisayarlar klasik bilgisayarlardan farklı olarak, karmaşık sorunların çözümleri için üretilen cihazlardırlar. Bu nedenle klasik bilgisayarlar gibi günlük kullanıma uygun değillerdir.
  • Klasik bilgisayarlarla kıyaslandığında çok daha maliyetli ve üretilmesi zor cihazlardır.
Kuantum bilgisayarların; savunma sanayisinde, ilaç sanayisinde, kriptografide, büyük veri alanında, bilgi güvenliği alanında ya da arıza analizi gibi alanlarda kullanılarak büyük faydalar sağlayabileceği öngörülmektedir.

Share:

Otomasyon Sistemleri Nedir?

 

Sanayi devrimi ile birlikte üretimin artması ve değişen pazar koşulları ile birlikte "Otomasyon Sistemleri" kavramı da hayatımıza girmiş ve bize özellikle endüstri alanında birçok fayda sağlamış ve sağlamaya da devam etmektedir. Bizde bu sebeple bu bölümde anlamının tam olarak bilinmediği, fakat bizlere birçok kolaylık sağlayan bu sistemlerin ne olduğunu sizler için derlemek istedik. Keyifli okumalar ...

Otomasyon kelimesinin kökeni Fransızca olmakla birlikte, İngilizce'de "Automation" olarak geçmekte ve anlam olarak "kendi kendine hareket edebilen" anlamına gelmektedir. Otomasyon Sistemleri ise; endüstri, bilim, yönetim gibi alanlarda, yapılacak işlerin insan ve makineler arasında paylaştırılarak yapılmasını sağlayan sistemlerdir. Otomasyon sistemleri sanayileşme konusunda güçlü bir gelişim imkanı sağlamışlardır. Temelde iki tür otomasyon bulunmaktadır. Bunlar:

  • Yarı Otomasyon: İnsan gücünün daha yoğun olarak kullanıldığı otomasyon türüdür.
  • Tam Otomasyon: Makine gücünün daha yoğun olarak kullanıldığı otomasyon türüdür.

Otomasyon Sistemlerinin bizlere sağlamış olduğu birçok avantaj ve tabi ki bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Bunları da şu şekilde sıralayabiliriz:

Avantajları:

  • Verimi artırır.
  • Güvenilirdir.
  • Uygulaması kolaydır.
  • Ağır işletme şartları için uygundur.
  • Kalite artışı sağlamaktadır.
  • Kötü çevre koşullarından etkilenmemektedir.
  • İş kazalarının azalmasını sağlamaktadır.
  • Zamandan tasarruf sağlamaktadır.
Dezavantajları:

  • İlk kurulum maliyeti yüksektir.
  • Fabrikalarda çalışan insan sayısının azalmasına yol açarak işsizlik oranını artırmaktadır..
Otomasyon Sistemleri; bilimsel çalışmalarda, araba sektöründe, imalat sektöründe, endüstride, yönetimde, ev ve binalarda, okullarda ve daha birçok yerde ve sektörde kullanılmaktadır.

Otomasyon Sistemlerine örnekler vermek gerekirse; Kütüphane Otomasyonu, Akıllı Ev Otomasyonu, PLC Otomasyonu, Market Otomasyonu, Muhasebe Otomasyonu, Endüstri Otomasyonu, Öğrenci Otomasyonu gibi türler örnek verilebilir.

Share:

Mikrodenetleyici (Microcontroller) ve Mikroişlemci (Microprocessor) Nedir?

Donanım üzerine yazılım yapmaya meraklı birçok kişinin sıklıkla adını duyduğu, fakat aralarındaki farkı tam olarak bilmediği, iki donanım elemanından bu bölümde sizlere bahsediyor olacağız. Bu elemanlar, isimleri de birbiri ile çok benzerlik gösteren "mikrodenetleyici" ve "mikroişlemci"lerdir. Keyifli okumalar ...

Mikroişlemciler yapılarında CPU(Central Processing Unit/Merkezi İşlem Birimi), giriş-çıkış birimleri ve ön bellek barındıran elemanlardır. Mikrodenetleyiciler ise tek bir metal oksit yarı iletken tümleşik devre üzerine kurulmuş, içerisinde CPU, RAM, ROM, giriş-çıkış birimleri gibi yapıları bulunduran elemanlardır. Aralarındaki farklar ise şu şekilde sıralanabilir.

  • Mikrodenetleyiciler yapılarında mikroişlemcileri de barındırmaktadırlar. Fakat tam tersi bir durum söz konusu değildir.
  • Mikroişlemciler daha karmaşık sistemlerin kontrolünü sağlamak amaçlı kullanılırken, mikrodenetleyiciler daha basit devrelerde kullanılmaktadırlar.
  • Mikrodenetleyicilerin programlanmaları daha kolayken, mikroişlemcilerin programlanmaları daha karmaşıktır.
  • Fiyat açısından mikroişlemciler daha pahalıyken, mikrodenetleyiciler daha uygun fiyatlara satılmaktadır.
  • Mikrodenetleyiciler daha küçük sistemler için kullanıma elverişliyken, mikroişlemciler bu kadar elverişli değillerdir.
  • Mikroişlemciler genellikle kişisel bilgisayarlarda kullanılırken, mikrodenetleyiciler daha çok ev araç gereçlerinde kullanılmaktadır.
  • Mikroişlemcilerin kullanıldıkları sistemler fiziksel açıdan daha çok yer kaplayan sistemlerken, mikrodenetleyiciler daha az yer kaplayan sistemlerde kullanılırlar.

Share:

3D Teknolojisi (Three Dimensional) Nedir ?

Gelişen teknoloji sayesinde artık çok daha kaliteli görsel içerikler hayatımızda uzun zamandır varlığını sürdürmekte ve gelişerek sürdürmeye de devam edecek gibi duruyor. Özellikle 3D Teknolojisinin gelişmesi ile birlikte, bu alanda çok büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Bu sebeple biz de bu bölümde görsel içerikler denince akla ilk gelen ifadelerden bir tanesi olan 3D Teknoloji kavramını sizler için derledik. Keyifli okumalar ...

3D Teknoloji ya da Stereoskopi, İngilizcesi ile "Three Dimensional" nesnelerin aynı anda uzunluk, genişlik ve derinliklerinin görülebilmesi anlamına gelmektedir. 3 boyutlu görselleri iki boyutlulardan ayıran en temel özellik, 3 boyutlu görsellerde derinliğin görülememesi durumudur. Bu teknolojinin temelinde birbirinden çok az farklı olan iki görüntünün göz tarafından aynı anda görülmesi ve perspektifinin alınması ile dengelenmeye çalışılması olayı yatmaktadır. Bu terim 1838 yılında "Sir Charles Wheatstone'ın" derinlik algısını tanımlaması ile ortaya çıkmıştır.

3D Teknoloji günümüzde birçok alanda kullanılmaktadır. Bunlardan bazıları:

  • 3D Tasarım ve Modelleme
  • 3D Baskı
  • 3D Sinema
  • Eğitim
  • Tıp
  • Coğrafi Bilgi Sistemleri
şeklinde sıralanabilir.

Share:

Bulut Bilişim (Cloud Computing) Nedir ?

Bilgisayarların ve mobil cihazların kullanımının gün geçtikçe artması ile birlikte, verilerimizin depolanması ile ilgili sorunlar da gün geçtikçe artış göstermektedir. Bu sorun ile ilgili olarak, bazı çözümler ortaya konmaktadır. Son zamanlarda bu çözümlerden en popüler olanı da, "Bulut Teknoloji" olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yazımızda, verilerimizin depolanması konusunda bizlere büyük faydası dokunan bu teknolojiyi detayları ile birlikte inceliyor olacağız. Keyifli okumalar ...

Bulut Teknoloji, diğer bir adı ile Bulut Bilişim (Cloud Computing); bilgisayar, tablet, telefon ve diğer cihazlar için, zaman ve mekandan bağımsız olarak, istenildiği zaman kullanılabilen ve kullanıcılar arasında paylaşılabilen internet tabanlı bilişim hizmetlerinin genel bir adıdır. Bu teknoloji sayesinde verileriniz, bilgisayarınızın sabit diskinde yedeklenmek yerine, internet üzerinde erişim sağlayabileceğiniz, fiziksel ya da sanal bir sunucuda saklanır ve siz istediğiniz takdirde buradan erişim sağlayarak, verilerinize ulaşabilirsiniz. 

Bulut bilişim teriminin tam olarak ne zaman ortaya çıktığı ile ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak bilişim ve iletişim ile ilgili diyagramlarda interneti simgelemek için buluta benzer çizimlerin kullanılıyor olmasından türetilmiş olduğu düşünülmektedir.

Bulut Bilişimin birçok avantajı bulunmaktadır. Bunlardan bazıları;

  • Herhangi bir donanım ürünü satın almanıza gerek kalmadan verilerinizi rahatlıkla depolama imkanı sunması,
  • Veri miktarınız arttığı taktirde kolaylıkla kaynak artırımı yapılabilmesi,
  • Verilere hızlı bir şekilde ulaşım sağlanabilmesi,
  • Veriler birden fazla yerde yedek alınarak depolandığı için veri güvenliğinin büyük ölçüde sağlanmış olması,
  • Verilere her yerden rahat ulaşım sağlandığı için kullanıcılarına büyük bir esneklik sağlanması,
  • Zaman ve performans açısından verimlilik sağlaması,
  • Dosyaları rahatça düzenleme imkanı sağlaması,
şeklinde sıralanabilir.

Bulut Bilişimin avantajları olduğu gibi dezavantajları da bulunmaktadır. Bunlar;

  • Büyük miktarlardaki verileri depolamak için fazladan ödemeler yapmak zorunda kalabilirsiniz.
  • Her ne kadar veri güvenliği sağlanmaya çalışılsa da, bir veriye birden fazla kişinin erişebilmesi durumlarında, veri hırsızlığı ile karşı karşıya kalınma ihtimali vardır.
  • İnternet bağlantı hızlarının düşmesi durumunda performans kayıpları yaşanma olasılığı yüksektir.
Son olarak popüler bulut hizmetlerine bazı örnekler;

  • Dropbox
  • Google Drive
  • Amazon Drive
  • Microsoft OneDrive
  • Yandex Disk
  • Apple iCloud
şeklinde sıralanabilir.

Share:

Davranışların İnterneti (Internet of Behaviors) Nedir ?

 Nesnelerin İnterneti kavramını hiç duydunuz mu? Bir çoğumuz bu kavramı kesinlikle duymuştur. Peki Davranışların İnterneti kavramını hiç duydunuz mu? Sanıyoruz ki bir çoğumuz, Nesnelerin İnterneti kavramına ne kadar aşina olsak da, Davranışların İnterneti kavramına da bir o kadar yabancıyız. İşte bizde bu yabancılığı ortadan kaldırmak adına, bu bölümde bu kavramdan sizlere bahsediyor olacağız. Keyifli okumalar...

Davranışların İnterneti, kullanıcıların davranışlarını etkilemek adına, internete bağlı cihazlar üzerinden, kullanıcılar hakkında veri elde edilmesi ve bu verilerin analiz edilmesi işlemidir. Bu kavramın 2012 yılında psikoloji profesörü olan Göte Nyman tarafından yazılan bir blogda ortaya çıktığı düşünülmektedir.

Davranışların İnterneti şu üç alanı kapsayan bir kavramdır. Bunlar:

  • Veri Analizi
  • Davranış Bilimi
  • Teknoloji
Davranışların İnterneti kapsamında internete bağlı cihazlar üzerinden erişilebilen neredeyse bütün verilerimiz toplanıp işlenebilmektedir. Kameralar ile göz ve yüzümüz tanınabilir, internet çerezlerimiz üzerinden bizim hakkımızda birçok çıkarımda bulunulabilir, parmak izi sensörleri sayesinde biyometrimiz bilinebilir ve tüm bu bilgiler ışığında bizler hakkında doğru profiller oluşturulması sağlanabilmektedir. Ayrıca sosyal medya, ve web sitesi çerezleri üzerinden de bizler hakkında bilgi edinilebilmektedir.

Davranışların İnterneti alanı yeni bir alan olmasına rağmen birçok sektörde uygulamaları bulunmaktadır. Bunlara örnek vermek gerekirse;

  • İş dünyası
  • İnternet üzerinde kullanıcılara kişisel deneyim sağlamak
  • sanayi
  • sağlık
İstatistikler, 2023 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık olarak %40' ının, davranışlarını etkilemek adına, verilerinin toplanıp, bu alan kapsamında analiz edileceğini tahmin etmektedir. Bu tahminin doğru olup olmadığını ise bizlere sadece zaman gösterecek.

Share:

Nesnelerin İnterneti (Internet Of Things) Nedir?

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte, bu alan ile ilgili terim ve kavramlar da sürekli artış göstermektedir. Bazı terimler sık sık karşımıza çıksa da, bazıları gelişen teknolojinin hızına yenik düşerek, popülaritesini kaybetmektedir. Bizler bu bölümde popülaritesini artırarak yoluna devam eden ve birçok alanda kullanımı olan "Nesnelerin İnterneti" kavramından sizlere bahsediyor olacağız. Keyifli okumalar ...

"Nesnelerin interneti", ilk kez 1999 yılında "Kevin Ashtan" tarafından bir şirket için hazırladığı sunumda kullanılmıştır. Nesnelerin interneti kavramının ilk örneği ise, 1991 yılında Cambridge Üniversitesi'ndeki yaklaşık 15 akademisyenin kahve makinesini görebilmek için kurduğu kameralı bir sistem olarak kabul edilmektedir. Fakat başka bir kaynağa göre ise ilk cihaz, 1982 yılında bir üniversite kampüsünde yer alan bir kola makinesidir. Bu cihazın görevi ise, kutu kolaların adedini ve sıcaklık bilgisini, üniversite ana bilgisayarına raporlamaktır.

Peki "Nesnelerin İnterneti" kavramı tam olarak nedir? diye soracak olursanız, onu da hemen cevaplayalım. Benzersiz bir şekilde adreslenebilir nesnelerin kendi aralarında oluşturduğu, dünya çapında yaygın bir ağ ve bu ağdaki nesnelerin belirli protokollerle iletişim içinde olmaları durumudur. Kısaca, çeşitli haberleşme protokolleri sayesinde birbirleri ile haberleşen ve birbirlerine bağlanarak, bilgi paylaşarak akıllı bir ağ oluşturmuş cihazlar bütünüdür.

Nesnelerin interneti denildiğinde, yalnızca cihazların internete bağlanması durumunun anlaşılması olayı yanlış bir düşüncedir. RFID benzeri algılayıcıların ve tanımlayıcıların, bazı cihazlar ile bilgi üretmeleri de bu kavramın kapsamı içerisinde yer almaktadır.

Nesnelerin İnternetinin sağladığı birçok avantaj bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şu şekildedir.

  • Farklı haberleşme protokollerini kullanabilir
  • Genel iş süreçlerini izleyebilir.
  • Zamandan ve paradan tasarruf sağlayabilir.
  • Çalışan verimliliğini artırabilir.
  • Daha iyi iş kararları alınmasında etkili olabilir.
Nesnelerin İnternetinin avantajları olduğu gibi dezavantajları da bulunmaktadır. Bunlara örnek vermek gerekirse;

  • Verilerin gizliliği ve güvenliği sorunu;
  • Çok miktardaki verinin analiz ve raporlanması sorunu,
  • Verilerin depolanması sorunu
şeklinde sıralanabilir.

Son olarak bu alandaki ürünlere "Nest", "Hapifork", "Edyn" ve "Smart Things" gibi ürünler örnek gösterilebilir.

Share:

Online Linux Terminali Nedir ve Nelerdir?

Yazılımla ilgilenen bireylerin araştırma yaparken, kendilerini geliştirirken ya da üzerinde çalışmış oldukları yazılımla ilgili sorunları giderirken, sıklıkla karşılaştıkları birtakım terim ve ifadeler bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de "terminal" ifadesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yazılıma yeni başlayan bireylere çok yabancı gelen bu ifade, yazılımla birkaç yıldır ilgilenen bireylerin ne olduğunu iyi bildiği ve gerektiğinde de çokça kullandıkları bir yapıdır. Bizde bu yazımızda yazılıma yeni başlamış ya da bir süredir yazılım alanı ile ilgilenen fakat terminaller hakkında çok bilgisi bulunmayan yazılım geliştiriciler için terminal nedir, linux terminalleri nelerdir gibi soruların cevaplarını derledik. Keyifli okumalar ...

Terminal, kullanıcılar için bir merkezi komut uygulamasıdır. Kullanıcıların klavye ve ekran yardımı ile işletim sistemlerini ya da yazılımları kontrol etmesine olanak tanıyan komut uygulamalarıdır. Terminal ekranlarında yalnızca belirli komutlar kullanılarak işlemler gerçekleştirilebilmektedir.

Terminallerde gerçekleştirilebilen bazı işlemler şunlardır:

  • Dosya yönetimi
  • Klasör yönetimi
  • Sistem yönetimi
  • Cihazlar arası erişim
  • Cihazlar arası veri aktarım ve paylaşma

Terminaller arasında en sık kullanılanları ise Linux konsol terminalleridir. Bu terminallerin online olanları da mevcuttur ve sıklıkla tercih edilmektedir. En bilinen 5 online Linux terminali ise şunlardır:

  1. Webminal
  2. Codeanywhere
  3. JsLinux
  4. Linux Containers
  5. Copy.sh
Linux işletim sistemi Windows kadar kullanımı olan ve popüler olan bir işletim sistemi değildir. Fakat diğer işletim sistemlerine kıyasla, özellikle yazılım geliştiriciler için birçok avantajı bulunmaktadır. Bunlar;

  • Ücretsiz olması,
  • Yazılım geliştiricilere uygun birçok kitaplığa sahip olması,
  • Kullanımının kolay olması,
  • Güvenli olması,
  • Birçok dağıtımı olması,
  • Geniş bir topluluğa sahip olması,
şeklinde sıralanabilir.

Share:

CHATBOT NEDİR?

 İnternet sayesinde ulaşmak istediğimiz şeylere bir tık uzaklıkta olduğumuz günümüz dünyasında, gıda ürünlerinden kozmetiğe, teknolojik ürünlerden ev dekorasyon ürünlerine değin her şeyi internetteki online alışveriş sitelerinde ve e-ticaret sitelerinde bulmak mümkün. Birçok ihtiyacımızı gidermek için kullandığımız bu sitelerde ise bizlere 24 saat hizmet verebileceği söylenen müşteri destek birimlerini, gerektiği taktirde sorunlarımızı çözmek için kullanabileceğimiz vaat edilmektedir. Peki bu müşteri destek birimlerinin, 24 saat hizmeti nasıl verdiklerini hiç düşündünüz mü? Cevabı hemen verelim; bu hizmeti "Chatbot" lar sayesinde verebilmektedirler. "Peki Chatbot nedir?" diye soracak olursanız da bu sorunun cevabı, sizler için derlemiş olduğumuz yazımızda yer almaktadır. Keyifli okumalar ...

Chatbot, Türkçesi ile "Sohbet Robotu"; genellikle hizmet sektöründe kullanılan, müşterilerin dijital ortamda metin bazlı ya da mesajlaşma yolları ile bilgi alabilmelerini ya da bir işlemi gerçekleştirebilmelerini sağlayan yazılım ürünleridir. Chatbot ifadesi ilk olarak, 1994 yılında "Michael L. Mauldin" tarafından "chatter bot" olarak kullanılmıştır. 1966 yılında ise MIT' de çalışan bir profesörün (Joseph Weizenbaum) geliştirmiş olduğu "ELIZA" isimli chatbot, ilk geliştirilen chatbot olarak kabul edilmiştir. Bu chatbot, psikolog olarak geliştirilmiş ve bireylerle insanı ilişkiler kurması amaçlanmıştır. Fakat bu chatbotun geliştirildiği dönemlerde teknoloji maalesef yeterince gelişmemiş olduğu için, yeterli başarı elde edilememiştir. 

Chatbotları genel olarak 3 gruba ayırmak mümkündür. Bunlar; kelime bazlı chatbotlar, ifade bazlı chatbotlar ve son olarak diyalog bazlı chatbotlardır.

  • Kelime Bazlı Chatbotlar : Yapay zeka teknolojilerini kullanmayan chatbotlar, bu gruba dahil olmaktadır. Kullanıcılar bazı ifadeler ve yönlendirme butonları aracılığı ile sistemi kullanmaktadırlar.
  • İfade Bazlı Chatbotlar : Makine Öğrenmesi ve Doğal Dil İşleme gibi teknolojilerin kullanıldığı chatbot türleridir. 
  • Diyalog Bazlı Chatbotlar : Yapay Zeka, Makine Öğrenmesi, Doğal Dil İşleme, Derin Öğrenme gibi teknolojilerin kullanıldığı chatbot türleridir. Bu tür chatbotlar kelimelerle sınırlı kalmayıp, yazılan ifadeleri anlamlandırarak cevap vermektedirler.

Chatbot teknolojisinin birçok kullanım alanı mevcuttur. Bunlardan bazıları;

  • Bankacılık
  • Alışveriş
  • Sağlık
  • IT
  • Rezervasyon
  • Çağrı Merkezleri
olarak sıralanabilir.

Şirketler bünyesinde kullanılan chatbotlar ise firmalara birçok fayda sağlamaktadır. Bunlara örnek olarak;

  • Müşteri deneyimlerini iyileştirme,
  • Şirket giderlerini azaltma,
  • Şirket gelirlerini artırma
verilebilir.

E-ticaret sitelerinde ise;

  • Satışları artırma,
  • Müşterilere 24 saat hizmet verebilme
  • Müşteri deneyimlerini iyileştirme
gibi faydalar sağladığı için chatbotlar sıklıkla tercih edilmektedir.

Share:

Genişletilmiş Gerçeklik (XR) Nedir?

 

Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik ile birlikte, sanal ve gerçek dünyanın bir arada yer aldığı yeni bir dünyanın kapıları bizlere açılmış ve bu durum biz teknoloji severleri çok heyecanlandırmış ve mutlu etmişti. Fakat bu alandaki gelişmeler sadece bunlarla sınırlı kalmadı. Teknoloji her geçen gün gelişmeye devam ettikçe, bu alandaki gelişmeler de artış gösterdi ve dolayısıyla kavram sayısı da git gide artmaya devam etti. İşte bizde bu yazımızda, bu alandaki çalışmaların artması ile birlikte ortaya çıkmış olan, fakat adını, Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik kadar duymadığımız bir kavramı sizlerle paylaşmak istedik. Keyifli okumalar ...

Genişletilmiş Gerçeklik; İngilizcesi ile "Extended Reality", daha öncede bahsetmiş olduğumuz Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik ve Karma Gerçeklik teknolojilerinin bir araya getirilmesi ile meydana gelmiş bir teknolojidir. Bu terimdeki "X" ifadesi, bilgisayarla değiştirilmiş gerçekliklerin tüm çeşidini temsil etmektedir. (Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik ve Karma Gerçeklik teknolojileri ile ilgili yazılarımızı daha önce okumadıysanız, Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik ile ilgili yazımız için buraya ve Karma Gerçeklik ile ilgili yazımız için buraya tıklayarak yazılarımızı okuyabilirsiniz.)

Genişletilmiş Gerçekliğin potansiyel kullanım alanlarından bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Eğitim
  • Eğlence
  • Emlak
  • Uzaktan çalışma

Genişletilmiş Gerçekliğin birçok avantajı bulunmaktadır. Tabi avantajları olduğu gibi, dezavantajları da bulunmaktadır. Bunları da şu şekilde sıralayabiliriz:

Avantajları:

  •  Tehlikeli işlere sahip bireylerin, işleri ile ilgili eğitimlerinin, güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlanabilir.
  • Bireylerin, bir konu hakkında daha hızlı ve etkili bir şekilde bilgiye ulaşmaları sağlanabilir.
  • Bireylerin, ilgilerini çeken ortamlar hakkında, konumlarını değiştirmelerine gerek kalmaksızın bilgi edinmeleri ve deneyimlemeleri sağlanabilir.
Dezavantajları:

  • Genişletilmiş Gerçeklik ve diğer gerçeklik teknolojileri için kullanılan ekipmanlar, uzun süreli kullanım sonucunda, bireylerde fiziksel hasarlara sebep olabilir.
  • Genişletilmiş Gerçeklik ve diğer gerçeklik teknolojilerine, diğer teknolojilerde de olduğu gibi siber saldırılar yapılabilir.
  • Bireylerin fiziksel iletişime geçmelerini ciddi anlamda kısıtlayabilir.

Share:

Karma Gerçeklik (MR) Nedir?

 

Teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte, bizlerin de kelime dağarcığına birçok yeni teknolojik terim girmeye devam eder oldu. Bunların başında da son zamanlarda sık sık duymaya alıştığımız ve hakkında birçok yeniliğin de yapılmaya devam ettiği sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik kavramları gelmektedir. Peki karma gerçeklik terimini daha önce duymuş muydunuz veya karma gerçekliğin ne demek olduğunu biliyor musunuz? Eğer daha önce duymadım ve ne olduğunu bilmiyorum diyenlerdenseniz, sizi böyle alalım. Çünkü bu yazımızda, tam da bundan bahsediyor olacağız. Keyifli okumalar ...

Karma Gerçeklik; İngilizcesi ile "Mixed Reality", fiziksel ve dijital nesnelerin bir arada yer aldığı ve gerçek zamanlı olarak etkileşime girdiği, sanal ve gerçek dünyanın birleşimidir diyebiliriz. Bu terim ilk olarak, 1994 yılında "Paul Milgram" ve "Fumio Kishino" tarafından ortaya atılmıştır. 

Karma gerçekliğin ortamı sadece sanal dünya ya da sadece gerçek dünyadan ibaret değildir. Sanal ve gerçek dünyanın karışımı şeklinde bir ortama sahiptir. Artırılmış gerçeklikte ortam nesnelerin sanal bir şekilde gerçek dünyaya yerleştirilmeleri şeklinde iken, sanal gerçeklikte ise durum fiziksel nesnelerin sanallaştırıldığı sanal bir dünyadan ibarettir.

Karma Gerçekliğin uygulama alanlarına şunları örnek verebiliriz:

  • Eğlence
  • Tasarım
  • Sağlık
  • Eğitim
  • Askeri eğitim
Karma Gerçeklik ürünlerine ise şunlar örnek verilebilir:

  • Microsoft HoloLens: Microsoft tarafından geliştirilen karışık gerçeklik platformudur. 21 Ocak 2015 yılında ilan edilmiştir.
  • Google Glass: Üzerinde optik bir ekranı bulunan; fotoğraf çekme, video kaydetme, mesaj gönderme gibi işlemleri gerçekleştiren gözlük şeklindeki bir üründür.

Share:

META, 3D AVATARLARI DUYURDU!

Teknolojinin hız kesmeden ilerlediği günümüz dünyasında "Metaverse(metaverse ile ilgili yazımızı daha önce okumadıysanız buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz)" kavramı ile daha yeni tanıştık, yeni yeni alıştık derken, gün geçmiyor ki bir yenilik daha gelmesin. Yapılan bu yenilik sanıyoruz ki birçok kişi tarafından çok sevilecek.

Meta (eski adı ile Facebook), yeni sanal teknoloji olan Metaverse evrenini, daha da yaygınlaştıracağı haberini bizlere duyurdu. Meta şirketi, kendi bünyesindeki Instagram, Facebook ve Messenger uygulamalarında, ilerleyen zamanlarda "3D AVATAR" larımızı oluşturup kullanabileceğimizi duyurdu ve bu haber ile biz teknoloji meraklılarını yine heyecanlandırmayı başardı.

Meta, yakın zamanda yaptığı açıklamada Instagram hikayelerinde ve ayrıca mesajlarda 3D Avatarların kullanılacağını ve bununla beraber kendi bünyesinde bulunan Facebook ve Messenger uygulamalarında da profil avatarlarının güncelleneceğini belirtti.

Belirtilen özelliklerin ilk olarak ABD, Kanada ve Meksika'da sunulmaya başlandığı ve ayrıca Quest VR platformunun da dahil olmasının planlandığı belirtildi.

Bu gelişmelerin Meta şirketinin ilerlemesi ve gelişmesi için önemli bir rol oynayacağını düşünen Meta CEO'su Mark Zuckerberg; "One day you'll have multiple avatars ranging from expressive to photorealistic. Looking forward to sharing more soon.(Bir gün etkileyiciden fotogerçekçiye kadar değişen çok sayıda avatarınız olacak. Yakında daha fazlasını paylaşmak için sabırsızlanıyoruz.)" ifadeleri ile konu ile ilgili düşüncelerini bizlerle paylaştı.

Konu ile ilgili olarak Meta şirketinin avatarlar ve kimlikler genel müdürü Aigerim Shorman ise; "Last year we overhauled Avatars in VR to make them more expressive, more customizable and more diverse — but we knew it was only the start. We’ve been hard at work since then, expanding Avatars so that they better reflect the billions of unique people on this planet. Today we’re taking that further, adding new facial shapes and assistive devices for people with disabilities. We will also be adding limited-time shirts for NFL fans to outfit their avatars in and celebrate their favorite teams.(Geçen yıl Avatarları VR'da daha etkileyici, daha özelleştirilebilir ve daha çeşitli hale getirmek için elden geçirdik - ancak bunun sadece başlangıç ​​olduğunu biliyorduk. O zamandan beri, bu gezegendeki milyarlarca benzersiz insanı daha iyi yansıtmaları için Avatarları genişletmek için çok çalışıyoruz. Bugün bunu daha da ileri götürüyoruz, engelliler için yeni yüz şekilleri ve yardımcı cihazlar ekliyoruz. Ayrıca NFL hayranlarının avatarlarını giymeleri ve favori takımlarını kutlamaları için sınırlı süreli gömlekler ekleyeceğiz.)" şeklinde bir açıklamayı Meta şirketinin resmi sayfasında paylaştı.

Getirilecek bu yeni özellikle birlikte avatarların özgünlüklerinin de artacağı, yeni yüz şekilleri ve renk tonlarının getirileceği, yüz yapısındaki inceliklerin daha da belirginleştirilebileceği, kişilerin avatarlarını kendilerine daha çok benzetebilecekleri ögelere (daha fazla göz, burun, saç şekli, sakal modeli, çeşitli kıyafetler) sahip olabilecekleri de Shorman'ın açıklamaları arasında yer almaktadır.

KAYNAKÇA

Share:

SİBER GÜVENLİK (CYBER SECURITY) NEDİR ?

 

Teknoloji çağında yaşayan bireyler olarak, günümüzün hatırı sayılır bir bölümünü sanal dünyada geçirdiğimiz gerçeği, sanıyoruz ki herkesçe kabul edilecek bir durumdur. Gerçek dünyada tanıştığımız insanlarla gerektiğinde iletişime geçmek için kullandığımız yöntem, direkt olarak sanal dünya olmaktadır. Çünkü bu şekilde iletişime geçmek, gerçek dünyada iletişime geçmekten çok daha kolay ve hızlıdır. Sanal dünyada bu kadar çok vakit geçirirken, aynı zamanda farkında olarak ya da olmayarak, kendimizle alakalı birçok kişisel veriyi de bu dünya üzerinde paylaşmaktayız. Peki bu verilerin istemediğimiz, bilmediğimiz ya da güvenmediğimiz kişilerin ellerine geçmesini ister miyiz? Sanıyoruz ki kimse böyle bir şey istemez. İşte sizlere bu yazımızda da anlatacak olduğumuz "Siber Güvenlik" kavramı, tam olarak bu noktada devreye girmektedir. Verilerimizin güvenliğinin sağlanmasının her geçen gün giderek zorlaştığı günümüz dünyasında, siber güvenlik kavramı da gittikçe önem kazanmaktadır. Bizlerde önemi her gün giderek artan bu konu hakkında sizleri bilgilendirmek ve verilerinizin güvenliğini nasıl sağlayabileceğiniz konusunda sizleri bilgilendirmek istedik. Keyifli okumalar ...

"Siber Güvenlik", İngilizcesi ile "Cyber Security"; sistemleri, ağları, sunucuları, bilgisayarları, tabletleri, mobil cihazları, programları, vb. kötü amaçlı saldırılardan, diğer bir deyişle siber saldırılardan korumak amacı ile geliştirilen uygulamaların tamamına verilen isimdir. Siber saldırıların amacı, genellikle hassas bilgilere erişmek, erişilen bilgileri kullanarak çeşitli işlemler gerçekleştirmek (örneğin bir hesaptan para çekmek ya da bir firmanın gizli bilgilerini rakip firma ile paylaşmak gibi), erişilen bilgiler üzerinde değişiklik yapmak (bir sosyal medya hesabına ait parolanın değiştirilmesi gibi) ya da önemli bilgileri yok etmek olabilir. Siber güvenliğin amacı ise; bu hassas bilgilerin güvenliğini sağlamak, saldırı riskini azaltmak, verilerin bütünlüğünü ve gizliliğini sağlayabilmektir. Bu sebeple siber güvenlik konusu oldukça önemlidir.

Siber güvenlik kendi içinde kategorilere ayrılmaktadır. Bunlar:

  • Ağ güvenliği: Bir ağ üzerinde yetkisi olmayan kişilerin, bu ağ üzerinde çeşitli işlemler gerçekleştirmesini engellemek amacı ile uygulanan güvenlik çeşididir.
  • Program Güvenliği: Teknolojik cihazlar içerisinde yer alan programların güvenliğinin sağlanmasını amaçlayan güvenlik çeşididir.
  • Bilgi Güvenliği: Verilerin depolandığı cihazların güvenliğinin sağlanmasını amaçlayan güvenlik çeşididir.
  • Operasyonel Güvenlik: Kullanıcıların bir ağa erişirken ne gibi prosedürlerden geçmesi gerektiğine karar veren ve bu süreç içerisinde kullanılan verilerin güvenliğini sağlayan güvenlik çeşididir.
  • Veri Kurtarma ve İş Güvenliği Sağlama: Olağandışı bir durum ile karşılaşıldığında, sistemin bu durum geçekleşmeden önceki hali ile çalışmasını sağlamak, kapasitesinin düşmesini engellemek, veri kayıplarının olmamasını sağlamak amacı ile güvenliğinin sağlandığı güvenlik çeşididir.
  • Son Kullanıcı Eğitimi: Kullanıcıların farkında olmadan güvenli bir sisteme zararlı bir yazılım bulaştırmalarını önlemek amacını taşıyan güvenlik çeşididir. En öngörülemeyen siber güvenlik çeşidi budur. Bu sebeple kullanıcıların kötü amaçlı yazılımlara karşı eğitilmesi ve uyarılması konusu büyük önem taşımaktadır.

Siber saldırılarda kendi içerisinde kategorilere ayrılmaktadır. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Virüsler
  • Solucanlar
  • Casus yazılımlar
  • Truva atları
  • Fidye yazılımları
  • Reklam yazılımları
  • Spam
  • Şantaj yazılımları
  • Arka kapı (backdoor) 
  • Klavye dinleme sistemleri
Peki son kullanıcılar olan bizler, ne gibi önlemler alarak güvenliğimizi sağlayabiliriz? Hemen bu sorunun da cevabını sizlerle paylaşalım.

  • Bu konu hakkında duyarlı ve dikkatli olunmalıdır.
  • Cihazların fiziki olarak güvenliği sağlanmalıdır.
  • Cihazların kullanılmadığı zamanlarda ekran kilidi vs. aktifleştirilmelidir.
  • Bilgisayarlar kullanılmadığı zamanlarda kapatılmalıdır.
  • Önemli ve kişisel bilgiler sitelere üye olmak, oyun oynamak, herhangi bir programı indirmek vs. amacı ile kullanılmamalıdır.
  • Bir parola oluştururken; büyük ve küçük harf, sayı ve özel karakterleri (-, *, # vb.) kullanarak parola oluşturulmalıdır.
  • Kullanılan her program veya uygulama için farklı farklı parolalar oluşturulmalıdır.
  • Telefondan sizi arayarak bilgilerinizi isteyen kişilerin bilgilerini tam teyit etmeden kesinlikle bilgi paylaşımında bulunulmamalıdır.
  • Bazı uygulamalarda yer alan çift basamaklı doğrulama işlemi kullanılarak güvenlik artırılmalıdır.
  • Wireless şifresi herkesle paylaşılmamalıdır.
  • Şahsi cihazlar dışında bir cihazdan bir uygulamaya girildiği taktirde, "şifreyi hatırla" seçeneğinin aktif olmadığından emin olunmalıdır. Eğer aktif ise pasif hale getirilmelidir.
  • Cihazlara kaynağı belli olmayan programlar kurulmamalıdır
Yukarıda yer alan uyarılara dikkat ederek sanal dünyada yer alan verilerinizi büyük ölçüde koruyabilirsiniz.

Share:

NFT (NON FUNGIBLE TOKEN) NEDİR ?

Blockchain teknolojisinin ve bu teknoloji kullanılarak geliştirilmiş olan kripto paraların, Dünya üzerinde alım satım ve kullanım oranı arttıkça, bu teknoloji ile geliştirilen ürün çeşitliliği de artış gösterdi. NFT olarak adlandırdığımız teknoloji de bunlardan bir tanesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Son yıllarda popülaritesi artan ve ileriki yıllarda da popülaritesi giderek artacak gibi gözüken bu teknoloji ile ilgili bilgileri bizler de bu sebeple sizin için derlemek istedik. Keyifli okumalar ...

NFT "Non-Fungible Token", Türkçe' si ile "Takas Edilemez Jeton"; herhangi bir eşi ya da benzeri bulunmayan dijital varlıklara verilen isimdir. Temelinde "Blok Zincir" teknolojisi yer almaktadır. NFT' ler genellikle Ethereum token standartlarında üretilmektedir. NFT' lerin en büyük özelliklerinden bir tanesi de eşdeğeri olan bir başka ürün ile alınıp satılamaması ya da takasının olmamasıdır. Fakat bir NFT ürününe sadece o ürünü alan kişinin erişim hakkı bulunmamaktadır. O ürünün orijinal dosyasının herhangi bir kopyasına diğer insanlar da erişim sağlayabilmektedir. Ancak NTF ürünlerindeki fark şudur; bir NFT ürününe birden fazla kişi erişim sağlayabiliyor olsa da, o ürün üzerindeki haklar NFT ürününün sahibine aittir ve bu durum blokzincir üzerinde kayıtlı olarak izlenmektedir.

Bir çok alanda NFT ürünleri oluşturmak mümkündür. Bunlara bazı örnekler ise şu şekilde verilebilir:

Oyunlar: Bir oyun için bazı ürünler geliştirip, o oyunu geliştiren kişilerden bağımsız olarak alım satım işlemleri gerçekleştirilebilmektedir.

Moda: Çeşitli giyim ürünleri NFT ürünü olarak tasarlanabilmektedir.

Resim: Birçok sanat eseri NFT teknolojisi ile tasarlanıp satılabilmektedir.

Müzik: Birçok müzisyen yine NFT teknoloji sayesinde çalışmalarını gerçekleştirebilmektedir.

Bu alanların dışında spor, film gibi alanlarda da NFT ürünleri oluşturmak mümkündür. 

CryptoPunk oyununda yer alan Alien2089 isimli karakter, Beeple olarak bilinen sanatçının Everydays - The First 5000 Days adlı eseri, Krista Kim tarafından yapılan Mars House isimli bir evin 3D olarak oluşturulmuş bir modeli, NFT ürünlerinin en bilinenlerindendir. 


Share: